Webloggi Logo
İçindekiler

Click-Through Rate (CTR) Nedir? Tıklama Oranı (TO) Nedir?

İçindekiler

Click-Through Rate (kısaca CTR), ya da Türkçe karşılığıyla Tıklama Oranı (kısaca TO), içerik odaklı reklamcılık sektörünün internet üzerindeki gücünü temsil eden en önemli göstergedir. Bu terim, bir reklam bağlantısını tıklayan kullanıcı sayısının, onu gören toplam kullanıcı sayısına oranını ifade eder.

Click-Through Rate (CTR), yani Tıklama Oranı (TO) ile muhtemelen Google Adsense ile tanışmış olmalısınız. Ancak TO terimi birçok farklı alanda karşımıza çıkmış olabilir veya muhakkak çıkacaktır. Google Adsense, Google Ads, Facebook Reklamcılığı, İnstagram Reklamcılığı, arama motoru optimizasyonu gibi birçok alanda Tıklama Oranı ile karşılaşmamız mümkündür. Dijital pazarlamacılar çevrimiçi pazarlamanın başarısını ölçme amacıyla neredeyse her ortamda bu oranı dikkate alır.

Tıklama oranı, bir reklamın kullanıcı ilgisini çekmede ne kadar başarılı olduğunu ölçer. Bu, TO oranının gelir elde etme gücünün bir göstergesi olduğu anlamına gelir. Tıklama Oranı ne kadar yüksek olursa, reklamın o kadar başarılı olduğu söylenebilir.

Konunun ilerleyen kısımlarında bahsedeceğimiz bir önemli nokta var ancak en baştan bir ek not düşmek gerekirse, çok yüksek TO oranı gerçekçi bir değer değildir. Bu durumlarda web sitenizin trafik kaynağının kontrol edilmesi tavsiye edilir.

Tıklama Oranı (TO) Nasıl Hesaplanır?

Daha önce belirttiğimiz gibi Tıklama Oranı veya TO, reklam bağlantılarına gelen tıklamaların sayısı ile sayfa görüntülenme sayısı ya da reklam görüntülenme sayısı arasında ki bir karşılaştırmanın yüzde biçiminde oranını gösterir. Bu, oran reklamınızı tıklayan kişi sayısı ve toplam gösterim sayısına bölünerek hesaplanır ve sonra 100 ile çarpılır. Örneğin, TO oranı %10 ise bu, görüntülenmiş olan 100 reklamda 10 kullanıcının reklam tıklaması yaptığı anlamına gelir.

Örneğin, 1000 görüntülenme olduğunu varsayalım. 20 tıklama alırsanız, TO oranı %2 olacaktır. Formül şöyledir: 20/1000×100=2

Örneği çoğaltmak gerekirse, 4000 kez görüntülendikten sonra 200 tıklama alan bir web sitesinin Tıklama Oranı hesabını yapabilmek için, 200’ü 4000’e bölüp, ardından 100 ile çarparak sonuca ulaşabiliriz. Sonuç %5 TO Oranı olacaktır. (200/4000=0,05×100=%5)

Bazı istisnai durumlarda pazarlamacılar yüzde hesabı kullanmayı tercih etmeyebilir. Böyle bir durumda ondalık kesirler ile Tıklama Oranı karşınıza çıkabilir. Bir pazarlamacı TO oranının 0,06 olduğunu söylerse, bu %6 TO anlamını taşır. Yani formülde tek değişen 100 ile çarpmanın olmamasıdır. Örneğin, 100 görüntülenmeniz ve 6 tıklamanız olduğunu varsayalım. Bu durumda, 6’yı 100’e bölerek sonucu elde etmiş oluruz.

Tıklama Oranı (TO Oranı) Kaç Olmalı?

Tıklanabilirlik oranı çok sayıda faktöre bağlıdır. Net bir yüzde verebilmek kesinlikle imkansızdır.

Aynı şekilde Google, herhangi bir maksimum limit belirtmemektedir. Ancak içeriğimizin ilk kısımlarında belirttiğimiz gibi yüksek tıklama oranları gerçekçi değildir. Günümüzde kullanıcılar web sitelerinde bulunan reklamlara karşı giderek daha duyarsızlaşmakta ve reklam engelleyici gibi tarayıcı eklentilerinin kullanımı dünya çapında her geçen gün biraz daha artmakta.

Google Adsense veya diğer benzer firmalar çok yüksek TO oranlarınız bulunuyorsa muhtemelen sitenizi ciddi şekilde incelemeye alacaktır. Böyle bir durumda, Adsense ve benzeri ürünler kullanıyorsanız, sahte tıklama veya geçersiz trafik gibi durumlarda cezalandırılmanız oldukça yüksek ihtimallerdir.

TO yüzdesi düşükse, daha iyi bir Tıklama Oranı elde etmek için TO’yu etkileyen faktörlere göre optimizasyon çabaları göstermeniz gerekebilir. Ancak bunlar tamamen doğal yöntemler olmalıdır. Bahsettiğimiz geçersiz trafik ve tıklamalar size yarardan çok zarar getirecektir.

Daha iyi TO oranı, daha iyi reklam kazançlarına olanak tanır. Bu nedenle, dikkat edilmesi gereken faktörler oldukça önemlidir. Kim daha çok para kazanmak istemez?

Araştırmalara göre, ortalamaya bakıldığında her 1000 kişiden sadece 2’si reklamlara tıklama yapmaktadır. Bu, sadece %0.2 demektir. Aynı zamanda bu ortalama yine gerçekçi değildir. Tıklama Oranı yani TO’yu etkileyen çok fazla faktör bulunduğu için bu tarz ortalamaları ciddiye almamakta fayda var. Örneğin, TO’yu etkileyen en önemli faktör SERP’teki konumunuzdur. SERP, herhangi bir arama motorunda yaptığınız aramada karşınıza çıkan sonuç sayfasıdır.

Daha önce “Above the Fold Nedir? “ başlıklı makalemizde bahsettiğimiz bir kullanıcı davranışı analizinden söz etmek istiyorum. Bu analiz, kullanıcıların above the fold’a bakarak, yani sadece ekranın üst kısmına bakarak tıklama yapıp yapmayacağına karar vermesi ile ilgilidir. Tüm bunlardan bahsetme nedenim yine SERP sonuçlarından en çok tıklama alanların ilk 4 sırada bulunmasıdır. Çünkü, kullanıcı aramayı gerçekleştirdiğinde karşısına gelen sayfada en üstte onlar bulunur. Kullanıcılar fazla gezinmeyi sevmezler. Bu nedenle, her hangi bir kaydırma işlemi yapmadan aradığı cevaba ulaşabilir durumda olan kullanıcı, büyük çoğunlukla ilk dört siteden birine giriş yapar. Giriş yapılan site yine büyük çoğunlukla en üst sırada yani birinci sırada bulunandır.

Peki bu anlattıklarımın TO ile ne ilgisi var? İnanılmaz gelecek ancak arama motorlarından gelen trafik, sosyal medya veya e-mail gibi çeşitli trafik kaynaklarından çok daha fazla tıklama almaya katkıda bulunur. Bunun tek nedeni vardır: kullanıcı bir şeyler aramaktadır, içeriğiniz kullanıcının araması ile ilişkilidir ve reklamlar onu cezbedebilir.

Tıklama Oranını Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Şuan bu içeriğimizdeyseniz muhtemelen Google Adsense kullandığını tahmin etmek zor değil. Google AdSense TO oranını etkileyebilecek faktörlerden bazıları şunlardır:

Kaliteli İçerik

Kaliteli içerikler oluşturun. Kaliteli içerik, Tıklama Oranı yani TO oranı optimizasyonu için yapılacak en iyi çalışma kesinlikle bu olacaktır. Hızlıca para kazanmak için kalitesiz içerikler üretmekten vazgeçin. Daha önce ki içeriklerimizde sık sık bahsettiğimiz gibi: Önem vermediğiniz bir içeriği asla ama asla oluşturmayın. İçeriklerinizi direk olarak kullanıcıya ulaşmasını hedefleyerek oluşturun.

Kaliteli içerikler, arama motorlarında daha iyi sıralamaya sahip olur. Ayrıca Google Adsense, siteniz için hedef kitlenize bağlı reklamlar sunmaya başlar.

Reklam Boyutu

Google Adsense kullanıcılarına birçok sayıda reklam birimi ve boyutu seçme seçeneği sağlar. Doğru reklam boyutu seçmek Tıklama Oranı üzerinde yüksek bir etkiye sahiptir. Doğru reklam boyutu seçimini yapmak hem tıklamanızı arttıracak hem de tıklama başı maliyetleri yükseltecektir. Doğal olarak gelirde artışlar söz konusudur. TBM’nin artma nedeni reklam verenlerin iyi performansa sahip olan reklam boyutlarına daha yüksek fiyat teklif etmesinden kaynaklıdır.

Birçok web sitesi sahibi reklam boyutu seçmekte yanlış düşüncelere kapılmaktadır. Genel olarak web yöneticileri, reklamlar ne kadar büyük olursa o kadar TO oranı artar şeklinde düşünmektedir. Bu düşünce, reklamın boyutu büyüdükçe daha görünür olmasıyla ilgilidir. Bu doğru sayılabilecek gibi görünse bile, çeşitli reklam boyutlarının karışımları daha estetik ve daha çok TO sağlayacaktır. Aynı zamanda, Google Reklam Yöneticisi Yardım Merkezi’nde en iyi performans gösteren dört farklı reklam boyutundan bahsediyor. Bu reklam boyutları, diğerlerine göre oldukça küçük sayılabilir. Bu reklam boyutları şunlardır:

  • 728×90
  • 336×280
  • 300×250
  • 160×600

Reklam Yerleşimi

Doğru yapılmış bir reklam yerleşimi yine Tıklama Oranı arttırmak için çok önemlidir. Genelde doğru bir reklam yerleşimi yapabilmek için sık sık deneme yanılmalar gerekir.

Trafik Kaynakları ve SERP Sonuçları

Trafik kaynaklarının öneminden “Tıklama Oranı (TO Oranı) Kaç Olmalı?” başlığımızda detaylıca bahsettik. Arama motorlarından gelen trafik her koşulda çok daha avantajlıdır.

Anahtar Kelime Seçimi

Doğru anahtar kelimeler seçmek SERP sonuçlarınızı ve doğal olarak TO oranını etkiler. Doğru anahtar kelimeleri analiz etmek çok önemlidir.

Reklam Dengesi

İlk defa bir site kurmuş olan hemen hemen herkes daha fazla reklamın daha çok kazanç getireceğini düşünür. Bu tamamen yanlıştır. Reklamlarınız içerikleriniz ile dengeli olmalıdır. Çok fazla reklam kullanmak TO oranına zarar verir ve kullanıcı deneyimini kötü etkiler. Aynı zamanda çok fazla reklam demek, çok yavaş bir hız demektir. Tüm bunlar nedeniyle reklam dengesini kurabilmek çok önemlidir. Kullanıcıların sizin reklamlarınıza değil, kaliteli içeriğinize geldiğini unutmayın.

Reklam Körlüğü

Reklam körlüğü, kullanıcıların sayfalarınızda yayınlanan reklamları göz ardı etme eğilimine denir. Her web yöneticisi birer yazılımcı olmadığı için satışta olan şablon veya temalardan faydalanılır. Bu, kullanıcıların sık sık benzer belki de çoğu zaman aynı temalarla karşılaşmasına neden olur.  Kullanıcı reklam alanlarını neredeyse ezberlemiştir ve artık reklam bulunan alanları göz ardı eder.

Kullanıcıların reklamlarınızı göz ardı etmesi TO oranında olumsuz etki yaratır. Bu olumsuz etkiyi yani reklam körlüğünü azaltmak için bazı ufak değişikliklere gitmeniz faydalı olabilir. Böyle bir durumda tavsiye edilen birkaç şey şunlardır: Reklamların rengini değiştirebilirsiniz, reklam yerleşiminde farklılıklar yapabilirsiniz veya reklam sayılarında farklılar yaratabilirsiniz.

Yenilikten Haberdar Olun

En yeni dijital pazarlama trendlerinden ve özel fırsatlardan haberdar olmak için bültenimize kaydolun!

İletişim Bilgileri

+90 551 684 10 56

[email protected]

Çözümlerimiz
Son Yayınlananlar